98 - Senin Yüzünden & Yaşayan Ölü

36.9K 870 205
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

Diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz.

İyi okumalar

SINIR 115 VOTE 110 YORUM

Ekin'den

  Gerçek olamayacak kadar güzel bir sabaha açmıştım gözümü. Yeni evimizde, yanımda karımla... Dün gece uyuduktan sonra kurulatıp saçlarını sarıp yatırmıştım onu. O kadar yorulmuştu ki hiç uyanmamıştı bile tüm işleri yaparken. Şimdi iae yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Bana baktı ve gülümsedi.
-"Günaydın."
Dedi. Ah, ben onu hakedecek ne yapmıştım?
-"Günaydın.."
Diye karşılık verdim. Bir süre bakıştıktan sonra yatakta gerilmişti.
-"Dün gece baya güzel uyudun herhalde.."
Dedim dalga geçerek. Başını salladı.
-"Teşekkür ederim.."
Dedi ve doğruldu. Havlu düşmüş ve saçları salınmıştı. Üzerinde yorganı tutarak vücudunu kapatıyordu.
-"Canın acıyor mu?"
Dedim. "Iıh" diyerek acımadığını belirtti. Dün gece baya bi ağlamıştı ama.
-"Çok acıdı ama dün.."
Dedi ardından masumca. Ben de kalkıp kısa bir süre öptüm.
-"Özür dilerim." Dedim ve ardından "bu gün ne yapmak istersin?"
Diye ekledim. Aslında onunla tatile gitmek istiyordum. Yurtdışına. Hem balayımızı yapmış olurduk ama şu başımdaki belalardan kurtulmam lazımdı önce. Daha çok zamanımız vardı sonuçta.
-"Bilmem. Birlikte vakit geçirebiliriz. Artık evlendiğimize göre.."
Şaşırmıştım.
-"Demek bunu istiyorsun.."
Diyerek yatağa devirip boynundan başlayarak öptüm. Kahkaha atarken durmamı söylüyordu.
-"Ekin kahvaltı edelim önce!"
Dedi gülerek. "Sonra da Fıstık Ezmesi'ni alalım " diye ekledi.

  Üzerinden kalkıp giyinmesine izin verdim. Kahvaltı zaten hazır olmalıydı.

Ben altıma bir eşofman geçirirken o sadece gecelik giymişti. Bahçede önceden hazırlanmış masya otururken görevliler gidip gelip eksikleri tamamlıyordu.
-"Bunlar senin mi?"
Diyen Bulut'un neyden bahsettiğine baktım. Köpekler gelmişti. Başımı salladım. İki tane doberman vardı.
"Sevebilir miyim?" Diye sordu heyecanla. Pek sevilecek köpekler olmasa da hevesini kırmak istemiyordum.
-"Yemeğini ye birlikte gideriz sonra."
Dedim. Adamların hiçbirisini özellikle bahçeye koymamıştım bu günlük. Yarından itibaren yerleştireceltim. Bu gün tatsızlık yaşanmasını istemiyordum.

  Hızlı hızlı kahvaltısını yemişti hemen köpeklerin yanına gitmek için.
-"Hadi Ekin çabuk ye!"
Diye bana söyleniyordu şimdi de. Son lokmamı ağzıma atıp kalktım.
-"Gel bakalım."
Dedim ve elini tutup köpeklerin yanına doğru ilerledim. İkisi de beni görünce ayağa kalkmışlardı ve Bulut ne kadar büyük olduklarını görmüştü.
-"Biraz korkunç değiller mi?"
Demişti geride durup. Amaç oydu aslında. Ayrıca çok iyi av köpekleriydi. İkisi de simsiyah, parlak tüylere sahiplerdi.  Sağdakini işaret ettim. "Bu Salva. Erkek. Yanındaki de Gala. Dişi." Diye tanıttım. "E hadi gelsene."
Dedim. O kadar hevesliydi ama şimdi çekinmişti.
-"Bir şey yapmazlar değil mi?"
Dedi bana.
-"Yapacak olsalar getirir miyim seni Bulut?"
Diyip yanıma çektim.  Onu koklamaya çalışan köpeklerden irkilip iyice üzerime çıkmıştı. "Sakinleş. Bir şey olmayacak."
Dedim.

  Biraz korksa da Gala'nın başını okşamaya başlamıştı. Bir şey yapmadığını görünce ise yanına iyice gidip diz çökmüştü.
-"Çok tatlı!"
Diyip bana bakmıştı.
-"Tatlı gözükebilir ama sen yine de ben yokken yanlarına yaklaşma tamam mı?"
Dedim. Bir sakatlık çıkmasını istemiyordum. Sonuçta oyun oynamak için yetişmiş köpekler değillerdi.
-"Neden ki bir şey yapmıyorlar.."
-"Sen sana alışana kadar yine de gelme güzelim işte."
Diyip tekrar uyardım.
-"Peki Fıstık Ezmesi?'
-"Ne olmuş ona?"
-"O bahçede nasıl gezecek?"
-"Sürekli izleyeceksin. Hatta tasma takıp mümkünse arka tarafta gezdir. Yaklaşmasına izin verme."
Ofladı.

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now