88- Rus

29.3K 746 104
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

Diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz.

İyi okumalar

Sabah Dafne evde bir türlü durmamıştı. O herifi görmek istiyordu. Ona ne yapacağını merak ediyordum doğrusu. Ekin ise inatla onun sakinleşmesini istiyordu.
-"Dafne, eğer böyle davranmaya devam edersen onun cezasını ben veririm!"
-"Bırak beni!" Diye bağırdı Dafne. "Onu görmek istiyorum!"
-"Önce ilaçlarını iç!"
-"Hayır."
-"Dafne!"
Ekin'in kolunu tuttum.
-"Yapma Ekin. İçmek istemiyorsa içmesin, götür onu."

Ekin'in gerginliği ne yapacağını bilememesinden kaynaklanıyordu. "Hazırlan, seni götüreceğim."
Dedi Dafne'ye ev Dafne yukarı çıktı.
-"Sakin ol, bir şey olmayacak."
Dedim Ekin'e.
-"Onun incinmesini istemiyorum."
Dedi bana o da. Korktuğunu biliyordum.
-"Merak etme. Belki daha iyi bile olur. Sadece..."
Diyip susmuştum. Yani söylememin manası olmayacaktı.
-"Sadece ne?"
-"Boşver."
-"Bulut!"
Dedi uyarıcı bir ses tonuyla.
-"Keşke Uğur burda olsaydı. Ona ihtiyacı var. Ve bence bu olayı atlatsa bile mutlu olmayacak."

Yine öfkeyle yumruk yaptı ellerini.
-"Neden gitti ki sanki!? Ona güvenmiştim! Neden yaptı böyle bir şeyi?"
Dedi sesli ama kendi kendine konuşuyordu. "Bunu yaptığı için onu öldüreceğim."
-"Ekin, Uğur'da senin kardeşin. Onu en iyi sen tanıyorsun. Onu durup dururken bırakıp gidecek bir adam değil o. Bir şey olmuştur ama bunu sadece Dafne ve o biliyor."
Konuşmak için ağzını açmıştı ki Dafne geldi. Fena görünmüyordu. Sarı saçlarını salmış, üzerine omuzları açık, üzerine yapışan bir bluz; altına da şort giymişti. Şaşırmıştım biraz, Ekin'de öyleydi. O bir şey demeden önce ben dedim.
-"Bu şekilde gitmek istediğine emin misin Dafne?"
Başını salladı. En azından güzel bir şey vardı, o adamdan çekinmiyordu. Onun yaptığı yüzünden bedenden utanmıyordu.

Arabaya bindiğimizde geldiğimiz yer bana tanıdıktı. Bu ara ne kadar eski ve kötü hatıra hatırlıyordum!

Burası Ekin'in beni zorla getirip hapsettiği yerdi. Sonra Kerem kaçırmıştı beni. O kadar canım yanmıştı ki...
-"İyi misin?"
Diyen sese döndüm. Neden öyle baktığımı biliyordu. Ekin'de çok canımı yakmıştı.
-"Siz gidin. Ben bekleyeceğim. "
Dedim onlara. İçeri girmek istemiyordum.
-"Tamam. Bir şey olursa haber ver."
Başımı salladım.

İkisi birlikte depoya yürüdüler. Kapıdaki adamlardan birisi onları içeri aldı ve görüş alanımdan çıktılar. Ben de sıkılmamak için telefonuma bakmaya başladım. Aylin'den mesaj gelmişti. Ne yaptığımı nasıl olduğumu falan soruyordu. Onunla yazışmaya başlamıştım...

Ekin'den

İçeri girerken aşırı gergindim. O orospu çocuğunu gebertmek istemiyordum, o ceza az olurdu. Bir de korkuyla bakmıyor muydu yüzüme! Gözleri Dafne'ye kaydığında onun gözlerini oymak istemiştim. Tam bağırcakken gözüm Dafne'ye kaydı. Ondan nefret ettiğini görebiliyordum.

Buna daha fazla izin vermeyip yandaki adamlarımdan birine işaret vermemle herifin saçlarından tuttuğu gibi çekti.
-"O gözlerine sahip çık!"
Diye bağırdım adamın çığlığı depoda yankılanırken. Bir yandan da Dafne'yi korkutmak istemiyordum. O yüzden ona döndüm.
-"Ne yapmamı istiyorsun?"
Dedim.
-"Yalnız bırakır mısın onunla beni?"
Bu ne demekti? Bunu beklemiyordum. Hayır tabiki de bırakmazdım.
-"Hayır!"
-"Abi!"
Bir o herife baktım bir de Dafne'ye. Bağlıydı ama yine de... o itin kardeşimle yalnız kalmasını istemiyordum. "Lütfen." Diyince kabul etmek zorunda kaldım. Her şeyi yaşayan oydu. Neler hissettiğini anlayamazdım. Karışmayacaktım o Yüzden.
-"Peki. Uzun sürmesin çok."
-"Ben sana seslenirim."

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now