97 - Düğün

49.6K 962 194
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

Diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz.

İyi okumalar

SINIR 110 VOTE VE 55 YORUM

Bulut'tan

Bu gün evleniyoruz!
Diye açmıştım gözlerimi.

Hayat ne garipti. Babamın beni borç için sattığı yerde Ekin bırakmamıştı beni. Onunla hikayemiz gerçekten çok garip başlamıştı ve onca şeyden sonra bu gün evleniyorduk.

Sabahın erken saatlerinde kalkmıştık. Ekin bana sürprizleri olduğunu söylemiş ve gözümü bağlamıştı.

Düğün'ün nerde olacağını bild bilmiyordum hala. Kalabalık bir düğün olmasından vazgeçtikten sonra onu Ekin ayarlamıştı ve bana söylememişti. Gelinliğim, giyeceklerim, her şey orada hazır demişti bana.

Uzun bir yolun ardından araba durmuş ve Ekin beni indirmişti.
-"Daha açma!"
Diye uyardıktan sonra biraz yürüdük. Ardından arkama geçti. "Hazır mısın?" Diye fısıldadı. Nefesinin değmesinden huylanmıştım. Kıkırdayarak başımı salladım. Yavaşça bandı açmasıyla gördüğüm kocaman bahçeli eve şaşkınlıkla bakakaldım.
-"Bu inşaattayken gösterdiğin ev mi?"
Diye sordum.
-"Evet, beğendin mi?"
Dedi. Başımı salladım. Baya bi değiştirmişti anlaşılan. O kale gibi evlerinden biri değildi. Daha normal duruyordu ve güzeldi. Güneşli bir havada bahçesi her detayıyla harika duruyordu. Sadece bu... taşınıyoruz demek miydi?

-"Hadi gel içeriyi gezelim."
Derken beni elimden tutmuş ve içeri götürmüştü. Görevliler çoktan her yerdeydi. Kapı ilk açılınca çok geniş bir alan çıkmıştı karşımıza. İki yandan yukarı kata doğru giden merdivenler vardı. Düz ilerleyincr iki basamaklı bir merdivenden inip salona ulaşıyorduk. Burasına resman aşık olmuştum! Harikaydı! Yerde kocaman bryaz yumuşak tüylğ bir halı, etrafa atılmış büyük kahverengi, siyah, koltuklar ve krem rengi berjerler vardı. Ortada cam işlemeli büyük bir orta sehpa dururken kenarda kocaman olmayan bir yemek masası vardı. En çok bu masa beni şaşırtmıştı sanırım. O uzunlamasına yemek masalarında karşı karşıya oturunca birbirini duyamıyordun bile. Hem zaten hep yan yana oturuyorduk, gereği yoktu yani. Üzerinde saçma sapan ağır vazo vs.. de durmuyordu. Güzeldi. Bir duvar tamamen raflardan 2. Katın sonuna kadar uzanıyordu. 2. Kattan buraya bakan bir balkon vardı evde. Ayrıca Salon inanılmaz aydınlıktı. Bu bahçeye bakan kocaman cam kapıdan olmalıydı. Salonun bir kısmı tamamen camdı ve kapıyı açıp arka bahçeye çıkıyorduk. Evin her yerindeki ufak detaylar çok hoşuma gitmişti. Özellikle uğraşılmış olduğu çok belliydi. Her şey ise seveceğim gibi görünüyordu.
-"Burayı kim dekore etti?"
Diye sordum.
-"Hmm... iç mimar olabilir ama her şeyin senin beğeneceğin gibi olması için ben de çok uğraştım."
Güldüm.
-"Teşekkür ederim."
Dedim.
-"Sadece bir teşekkür mü?"
Gülerek ona doğru döndüm ve öptüm.
-"Oldu mu şimdi?"
Başını iki yana salladı.
-"Sanki biraz... az oldu gibi.."
Tekrar öpünce bu sefer o da elini başımın arkasına koymuştu ve salonun ortasında öpüşmeye başlamıştık.

Ayrıldıktan sonra bana evi ayrıntılı olarak gezdirdi. Hala boş odalar vardı. Onları yapmak istediğimiz özel şeyler olursa diye bıraktırdığını söyledi.

En son aşağı bahçeye indiğimiz zaman düğün yapılacak yere, arka bahçeye, gelmiştik. Her şey mükemmel gözüküyordu. Kapalı bahçe de serin olma ihtimaline karşın hazırlatılmıştı.
-"Anneni görmek ister misin?"
Diye sordu bir anda Ekin bana.
-"Ne?"
Dedim. Annem nerden çıkmıştı şimdi?
-"İstersen annen ve ablan gelebilirler bu gün. Emin olamadığım için haber vermedim. Onlar hakkında konuşmuyorsun hiç. O yüzden bilemedim..."
Başımımı ki yana salladım hızla.
-"Hayır. İstemiyorum. İyi olmuş haber vermediğin."
Dedim net bir şekilde.
-"Peki güzelim sen nasıl istersen.."
Diyip bana sarıldı.

~Zor Aşk~जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें