19- görüntüler

79.6K 1.9K 343
                                    

Herkese tekrardan merhabalar vee iyi okumalarr!

vote atmayı, yorum bırakmayı ve yeni gelişmelerden haberdar olmak için profilimi takip etmeyi unutmayın...

Depoda Kerem piçiyle başbaşaydık. İyice benzetmiştim şerefsizi. Bir yumruk daha atıp silahı başına dayadım. Zar zor ağzındaki kanları yutarak bana onu vuramayacağımı söyledi. Kahkaha attım. "Seni vuramam öyle mi?" Dedim histerik bir biçimde.

-"Evet vuramas- sın" dedi. Kendinden nasıl bu kadar emindi bu piç kurusu? Silahı kafasına bastırdım ve az öncekine nazaran daha ciddi çıkan sesimle "Neden!?" Diye sordum.

Şerefsiz gülerek "Elimde senin hatunun görüntüleri var" dedi. Nasıl olurdu? Bir daha yumruk çaktım "Doğru konuş lan!" Diye bağırırken yere düşmüş bedenini tekmeliyordum.

-"E- e- eğer be- ni öl- dü- rürsen" tekmelerimden konuşamıyordu bile piç. Durdum ve konuşmasına müsaade ettim. Önce ağzındaki kanı tükürdü. Sonra derin bir nefes aldı ve devam etti. "Eğer beni öldürürsen adamlarım senin lolitanın" tekme attım "Düzgün konuş!"

-"Videolarını ve görüntülerini bütün dünyaya yayınlayacak"
Beynimden vurulmuşa döndüm. Tekmelerimi ben bile durduramıyordum. Nasıl cesaret ederdi buna!

Kerem bayıldıktan sonra durdum. Nefes nefese kalmıştım. Adamlarımı depoya çağırdım "Şu piçi ayıltın" diyip kanlı üstümü umursamadan depodan çıktım. Kapının önünde dizilmiş Kerem'in köpeklerinin teker teker heberttim. Benim kızıma kimse dokunmazdı! Hepsi bedellerini ödeyeceklerdi.

"Temizleyin" diyip cevap beklemeden arabama bindim. Ellerimdeki kan direksiyona bulaşmıştı. Ama değmişti. Biraz olsun rahatlamıştım. O görüntüler.... o görüntüleri bir şekilde bulmalıydım. Bulut onlar yayınlanırsa kendine yine bir şey yapabilirdi

🕛🕤🕗🕓

Eve gelip kapıyı açtım. Kendi odama girecekken salonda ağlayan Bulut' u gördüm. Eline üflüyor ve bir yandanda ağlıyarak ayaklarını yere vuruyordu. Benim geldiğimi farketmemişti. Her ne kadar acısını dindirmek istesemde yapamazdım. Ona baktım ve şu an neyle uğraştığımı bilse nasıl kahrolacağını düşündüm...

Merdivenlerden çıkmaya başladığımda çıkan sesle arkasını döndü. Yaşlı gözlerini bana dikip "Ekin ü-üstün" dedi. Sonra da koşarak yanıma geldi. "S.. sen yaralandın mı?" Dedi endişeyle. "Hayır" sesimi soğuk tutıyordum. "Bu kanlar ne?"
"Ne zamandır sana hesap veriyorum?" Bunun üzerine cevapsız kaldı. Bende merdivenleri çıkmaya devam ederek odama ulaştım.

Hemen banyoya girdim. Kurumuş kanlar suyu kırmızıya boyuyordu ve bu benim hoşuma gidiyordu. Güzelce sabunlandım ve üstümdeki kirden kurtuldum.

Başımı kabine dayamış saçlarımı çekiştiriyordum. Bulut, o görüntüler gerçek miydi? Evet! Eğer bi güvencesi olmasa o it bu kadar rahat olamazdı. Peki ne yapacaktım? O ite güvenip görüntüleri silmesini bekleyemezdim çünkü silmezdi. Evine zorla giriyim desem oda olmazdı. Çünkü kesin görüntüleri kopyalatıp birilerine vermişti!

Sinirle bağırarak duşakabinin camını parçaladım. Elimden ve sol bacağımdan akan kanları önemsemeden banyodan çıktım. Odama girip boxerımı giydim ki içeri Bulut girdi. Ellerini ağzına kapatmış bana bakıyordu.

Yanıma gelip elimi tuttu "nasıl yaptın bunu? Pansuman yapalım. Ekin çok kanıyor! Doktora gidelim lütfen" umursamaz tavırımla elimi Bulut'tan kurtardım. "Bi önemi yok şimdi dışarı çık" dedim. Bulut ağlıyordu. "Ekin çok kanıyor lütfen" bakışları bacağıma kaydı "Bacağın! Bacağın da kanıyor!" Diyip bacağıma dokundu. Lanet olsun!

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now