71-ben cehenneme onun kucağına düştüm

36.3K 842 241
                                    


Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve gelişmelerden haberdar olmak için wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın.

Ayrıca diğer hikayem olan KAYLA'ya da bakabilirsiniz

İyi okumalar!
Bir eli başımın arkasından beni kendine bastırıyor ve çekilmemi engelliyordu. Dudaklarımız iç içe geçmişti. Öyle hararetli öpüyordu ki nefesim kesilmişti. Gerçekten, nefes alamıyordum. Ellerim gömleğinin üzerinden göğüsünde duruyordu. Öpüşüne sadece birkaç saniye dayanabildikten sonra tuttuğum gömleği sıkmaya başlamıştım. Nefessiz kalacağımı hissediyordum. İlk başta sadece uyarı boyutunda sıksam da ilerleyen sürede gerçekten korkmamla tepinmeye başladım. Hayır henüz boğulmuyırdum sadwce panik olmuştum. Sonuçta koca adamı üstümden atmamın imkanı yoktu.

Çırpınışlarıma birkaç saniye dayanıp dudaklarımı serbest bıraktığında ben nefes nefeseydim. O ise sadece kısa bir süre nefesini düzene sokmaya çalıştı o kadar.
-"Hala nefesini kontrol edemiyorsun." Dedi zevkle. Acemiliğim hoşuna gidiyordu. Onu ğzerimden kalkması için ittirmeye çalıştım. Aylin yukarıdaydı ve bizi bu halde görmesini istemiyordum.
-"Kalksana üzerimden!"
Dedim göğsüne vururken. Ama ciddiye almıyordu. "Aylin evde farkındaysan! Kalk!"

Gözlerindeki karanlıktan şehveti ve öfkeyi seçebiliyordum. Ellerini belimden aşağılarda hissetmeye başladım. "Ekin!" Sesimi çok çıkartmamaya çalışırken bir yandan da onu durdurmaya çalışıyordum. "Ekin, kendine gel!"
Sesimin daha yüksek çıkmasıyla durdu ve gözlerimin içine baktı tekrar.
-"Seni özlüyorum."
Bende onu özlüyordum. Bazen sadece yanımda olmasını istiyordum. Ama olmuyordu. "Gitmen lazım." Diyerek karşı çıktım. Ama oldukça kararlı görünüyordu.

Birden üzerimden kalktı ve daha ne olduğunu anlayamadan beni sırtına aldı. Korkudan çıkan ufak bir çığlık dışında sesimi çıkartmamaya çalışmıştım. Üst kata çıkıyordu. Odama gidiyorduk. Her ne kadar ses çıkartamasam da beni indirmesi için elimden geldiğince canını yakmıştım.

Beni umursamadan devam etti. Kendimi yatağın üstünde bulduğumda etrafa bakındım. Ders defterlerim buradaydı. Ekin ışığı kapatıp kapıyı kilitlerken buldupum fırsatla onları kaldırdım hemen.
-"Ne saklıyorsun?"
Çekmecemi hızla kapatıp ona döndüm.
-"Seni ilgilendirmeyen şeyler. Odama böylece dalamassın! Gitmeni istiyorum!"
Çatık kaşlarını bana dikmişti. Kapının anahtarını delikten çıkarttı ve eline aldı. Şu an kzıgın veya herhangibir duygu içinde tanımlamayacak kadar karmaşık gözüküyordu. Ne tepki vereceğim hakkında kararsızdım. Ona kızmam ve odamdan hatta evden kovmalıydım ama bunu yapasım yoktu. Odada ilerleyip ceketini çıkarttı ve sandalyemin üzerine astı. Hala bakışlarım onun üzerinde ne yaptığını anlamaya çalışırcasına gezinirken o odanın öteki tarafına yürüyor bir yandan da kravatından kurtuluyordu.

Kendimle savaşıyordum. Beni etkisi altına alması hep basit oluyordu. Kendi kendime bıraya neden geldiğimi hatırlattım. Kendime verdiğim sözleri... gücümü toplayıp konuştum. O odanın sonunda büyük camın önümde ba arkası sönük bir şekilde üzerindeki formaliteden kurtuluyordu.
-"Bunu yapamassın. Anlaşmıştık!" Uzun bir süredir baktığı camdan ayrıldı ve bana döndü. Yüzündeki o dominant ifade yoktu. Bu itiraz etmeyeceği anlamına geliyordu.
-"Bu gece birlikte kalalım."
Buna izin verirsem devamı gelirdi. Kendi kendimebuna izin verme diyordum. Ama onu kovamıyorum da. Ona ihtiyacım vardı. Sevgili olarak değil bana sevgi gösteren biri olarak. Canımı yaksa da günün sonunda onu erkek arkadaş gibi görmüyordum. Onu seviyordum ve ona ihtiyacım vardı. Beni incitse de kızsa da ne olursa olsun hep koruyacağını biliyordum. Onun güçlü olması beni güvende hissettiriyordu.
-"Sadece bu gecelik."
Başını salladı.
Kendimi kandırıyordum.

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now