65- boğuluyorum

36.7K 917 25
                                    

Herkese yeniden merhaba

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve gelişmelerden haberdar olmak için wattpad hesabımı takip etmeyi unutmayın.

Gece gözlerimi kıpırdanmalarla açtım. Bulut yanımdan kalkmıştı. Sessiz olmaya çalıştığı her halinden belliydi. Üzerine kıyafet giydi ve komodinin üzerinden telefonumu alıp yavaşça odadan çıktı. Hali garipti. Telefonumu gizlice almıştı. Şifresini biliyor muydu? Asıl soru o telefonla ne yapacağıydı!

Odadan çıktıktan sonra belli etmeden bende kalktım. Boxerımı giydikten sonra uyandığımı farkettirmeden onu takip ettim. Yine yanlış bir şey yapmasaydı bari! Tam ona yumuşuyorken tek dilediğim yanlış bir şey yapmamasıydı. Kendi odasına kadar takip etmiştim onu.

Sırtı kapıya dönüktü. Beni göremezdi ama bir süre içeri girmeyecektim. İçimde binbir türlü senaryo oluşturmuştum. Hepsi de beni yine kullandığı yönündeydi. Telefonu açmıştı. Ağlıyor muydu o? Birisini aramasını falan beklemiştim aslında ama hiç bir şey yapmıyor sadece bir şeylere bakıp ağlıyordu. Anlamamıştım. Sessizce arkasından ilerledim. Googledaydı. Yazığı şeyi silerken sadece hamilelik kısmını okumuştum. Acaba ağrısı mı vardı? Canı bir şey mi istemişti? Bana söyleyemediği için ağlıyor olabilir miydi? Telefonu elinden alınca bakarım nasıl olsa diye başka neler yapacağını beklemeye decam ettim. Geçmişi silmişti. Geçmişi silmişti! Gerçekten az değildi! Bunu nerden öğrenmişti şimdi bu! Kim bilir ne zamandır bunu yapıyordu!

Elinden hızlıca telefonumu çekmemle çığlık attı. Korkmuştu. Neredeyse düşecek olduğu için belinden tutmuştum. Telefonu kenara attım.
-"Ne bok yiyorsun gece yarısı gizli gizli?"
Elimden kurtulmak için güçsüz bir hamle yaptı. Kendime çevirdim. Sürekli ağlıyordu. Sabır diledim. "Neden ağlıyorsun yine! Böyle devam edersen düşüreceksin bebeği!"
Ağlaması anlık olarak şiddetlendi ve beni ittirdi. "Defol!" Yok öyle yağma! Kolumu tuttuğum sırada yine bağırdı. Nereye bassam bok! Kolundan tutup loş ışıkta bileğine baktım. Şiştiğini görüyordum. Elim ağır kaçmıştı yine.
Canını bu şekilde yakmak istememiştim. "Çok mu acıyor?" Elini çekmeye çalıştı. "Doktor çağırayım mı?"
-"Gecenin bir yarısı adamı rahatsız etme kendi yaptığın pislik yüzünden!"
Belli ki acıyordu. "Hem ne yapacak ki sanki! Hamileyim, ilaç alamam. Acısa ne farkeder? Yaparken düşünmedin!"
Haklıydı. Bunu hiç düşünmemiştim. Hafif bir morlukta vardı. Yine mi çatlatmıştım acaba? Koridordaki ilk yardım Kitini alıp geri döndüm. En azından krem sürüp sarabilirdim. Işığı açıp onu yatağa yanıma oturttum. Eklem kısmına hafifçe bastırdım. "Burası mı?" Başını salladı. Bu yüzden mi bu kadar ağlıyordu desem... sanmıyordum.

Elini kremleyip sardım. Bileği hala elimde dururken hafifçe masaj yapıyordum.

İşimi bitirdikten sonra kaçmasına izin vermedim.
-"Neden ağlıyorsun hala?"
-"Gitsene sen! Sadece bebeğim için seninle o şeyi yaptım! Fazlasını bekleme!" Artık bana korkmadan kafa tutuyordu. Her ne kadar beni çıldırtsa da benden korkmasındansa bunu tercih ederdim.
-"Telefonumu alıp ne yapıyordun sen gizli gizli? Odadan kaçmalar, geçmiş silmeler.. ne karıştırıyorsun!?"
-"Sana hiç bir şey anlatmam!"
-"Konuşsana be kadın! ağrın mı var, canın bir şey mi istiyor? Ne diye ağlıyorsun!? Bebeğini düşün birazda!"
Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.
-"Git anlatmayacağım sana!"
-"Lan bana anlatmayıp kime anlatacaksın!? Neden anlatmıyorsun?"
-"Sana anlattığım şeylerle canımı yakacaksın sonra. Kötüsün!"
Ağlaması canımı yakıyordu. Ne kadar çaresiz hissettirmiştim ona kim bilir... Biraz olsun yunuşamak istiyordum.
-"Peki, o zaman anlaşalım. Bu gece konuştuklarımızı ikimizde sabaha unutacağız. Tamam mı? "
Başını salladı hemen. Anlatmak istiyordu belli ki ama çekiniyordu. Son zamanlarda sergilediğim imaja göre haklıydı da. Acımasız davranıyordum. "Anlat hadi, ne oldu?"
Çekiniyordu konuşmaya.
-"Beni korkutmayı keseceksin, söz ver."
-"Nasıl korkutuyorum ben seni?"
-"Hamilelikle ilgili."
Az öncekine nazaran bir şiddetle ağlamaya başladı. Başını göğsüme dayadım. Ne korkutmuştum ki bu derece?
-"Sakin ol güzelim... neyden korktun?"
-"B..ben do-ğuramayacağım!" Hıçkıra hıçkıra cümleyi birleştirdikten sonra ağlamasına devam etti. "Doktor da dedi zaten. Do-ğuramayacağım! Daha seninle bile yapamıyorum..."
Şimdi anlamıştım. Ben darlığındna bahsederken bunu hiç düşünmemiştim. Sadece hoşuma gitmişti. Biraz dalga geçmek istemiştim bir de. Ama nasıl ciddiye aldıysa kaç saat uyuyamamış bunun derdine düşmüştü.

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now