95- Vuslat & Sütyen

47.7K 1.1K 246
                                    

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

İyi okumalar

Ekin'den

Düğünümüze günler kalmıştı. Bulut'la sonsuza kadar birlikte olacaktık ve bu inanılmazdı. Benim küçük kızım... Ona tapıyordum. Onu. mutluluğu için her şeyi verirdim ama
her o kadar kolay değildi. Çok fazla problem vardı...

Bulut'a belli etmemek için kendimi yırtıyordum. Dimitri'yi öldürdüğümden beri işler çok karışmıştı. Adamları bir açığım için fırsat kolluyorlardı. Bu yüzden o evde de daha fazla kalamazdık ama bunu Bulut'a öylece söylersem şüphelenirdi. Onu korkutmak istemiyordum. Zaten orayı çok seviyordu.

Ona evi düğün hediyesi gibi verecektim. Uzun zamandır inşaatın bitmesini bekliyordum. Eski evimiz gibi ama daha güzeldi. İçini de onun seveceği gibi yaptığım için alışması daha kolay olurdu muhtemelen. Zaten şu an yaşadığımız ev hiç hayatımıza uygun değildi. Sadece onun için orada yaşıyordum. Yanan evdeki gibi kış bahçesi de vardı hem burda. Orda olmayı sevdiğini biliyordum. Burası kesinlikle daha uygun olacaktı. Zaten düğün de bahçede olacaktı. Bir organizasyon şirketi her şeyle ilgileniyordu. Günler öncesinden ben de güvenlik önlemlerine başlamıştım. Bulut'un görüp de gerilmesini istemiyordum. Herkesi uzağa yerleştirecektim. Bulut'un ve davetlilerin haberleri olmayacaktı. Düğünümüzün güzel olmasını istiyordum. Bulut'u mutlu edecektim...

Şirketten çıkınca yine klübe gitmiştim. Burayı da artık sık sık denetlemem gerekiyordu. Alt kat her zamanki gibi leşken ben kendi odama ilerledim adamlarımla birlikte. Bir sigara yakıp arkama yaslandım. Sadece çok gerigin oladuğum zamanlar içerdim sigarayı. Kapıyı açan kadın istediğim bir şey olup olmadığını sordu. Olmadığını söyleyip gönderdim.

Muhtemelen 2 yıl önce olsa o kadını istediğimi söyleyip güzel bir gece geçirirdim. Şimdi ise işler çok farklıydı. Hayatıma küçük bir kadın gitmişti. Bütün o yaşananlar... O otel odası, o bar... Her şey çok hızlı olmuştu. Her şey çok farklıydı...

Yarım saat civarı odamda oturduktan sonra sıkılıp locaya geçtim. Alt tarafta dövüşler yapılıyordu. Burası sadece fahişeler ve çeşitli maddelerin olduğu kattı. Kristal bardağa viski döktüm. Yavaş yavaş içerken etrafa bakıyordum öyle. Bu gün biraz kafa dinlemeye ihtiyacım vardı. Son günler malum çok zor geçiyordu ve kimseye bir şey belli etmemem gerekiyordu.

Başımı geri attım. Kaldırdığımda ise bir kadın önümde belirmişti. Altında topuklu ayakkabılar ve kıyafet olaraksa sadece alt iç çamaşır vardı. Şöyle bir kadına bakıp başımı iki yama salladım.
-"İstemiyorum gidebilirsin."
Dedim tok bir sesle ama kadın yanıma oturdu. Elini bacağıma koyup "hadi ama.." gibi şeyler söyleyerek yukarı doğru hareket ettirmeye başlamıştı ki elini yakaladım.
-"Şansını zorlama!"
Diye tıslayıp kadını geri ittirince uzaklaşmıştı.

Oturmaya devam ederken direğin orda dans edenleri dalan izlemeye başlamıştım öylesine. Zaman boş boş akıp geçerken yan tarafımdan gelen bağrışlarla o tarafa çevirdim başımı. Kavga vardı yine sanırım. Umursamadan geri yaslanıp tekrar bardağımı doldururken adamın tekinin bir kızla uğraştığını gördüm. Ayağa kalkıp locadan indim. Bir iki adım atmıştım ki bunun Bulut olduğunu gördüm.

Koşarak yanına giderken adamı anında yere serdim. Ne işi vardı burda!? Ne arıyordu bu sikik yerde tek başına! İçeri nasıl gitmişti!?

O orospu çocuğunu zar zor elimden aldıklarında onunla işim bitmemişti. Onu aşağı götürmelerini söylemiş ve takım elbisemi düzeltip direk Bulut'a dönmüştüm. Yüzünü avuçlayıp "İyi misin? Bir şeyim var mı?" Diye sordum. Titriyordu. Sarıldı bana. Ben de sakinleşene kadar ona sarıldım.
"Tamam bebeğim... tamam geçti." Diye şefkatle başını okşadım. Sonra onu odama götürdüm.

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now