~Zor Aşk~

91- Gelinlik & Başka Kadın

Herkese yeniden merhaba!

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

İyi okumalar

Bulut'tan

Ekin sayesinde hemen ertesi gün düğün yapılacak yeri seçmiştik. Sonbahar düğünü olacaktı. Dökülen yaprakların arasında açık havada yapılacaktı düğünümüz. Tek sorun benim kalabalık bir düğün istemememdi. Ekin'in şöhreti ve çevresi yüzünden bir sürü kişinin geleceği devasa bir düğün yapacaktık. Tabiki kameralar da olacaktı!

  Her ne kadar istemesem de çok itiraz şansım yoktu. Her şey benim istediğim gibi oluyordu ve bu da böyle olacaktı. İçimi sıkan konu ise gelinlik bakmaktı. Normalde bunun arkadaşlarımla olması gerekiyordu ama tek arkadaşım da benden nefret ettiğini söylemişti. Gerçi Aslı da vardı. Muhtemelen onunla giderdik. Ekin davetiyeleri hızlıca hazırlatmaya başlamıştı. Benim çok fazla çağıracak kimsem yoktu o yüzden sorun olmamıştı. Hatta hiç yoktu... annem ve ablamla hala görüşmüyorduk.

  Hala o gelin stresi dedikleri şeyi anlayamamıştım. Açıkçası her şey mükemmel olsun illede bu olsun diye tutturmadığımdandı belki de. Hoş zaten Ekin sayesinde her şey istediğim ve mükemmel oluyordu ama o kadar da umrumda değildi.

  Hemen ertesi gün Aslıyla gelinlik denemeye gitmiştik. Girdiğimiz yer kocaman baştan aşağı 'burada ucuz hiçbir şey yok' diye bağıran bir yerdi. Ekin gelmemişti. Düğünden önce gelini gelinlikle görmemesi gerekiyormuş demişti Aslı.

  Görevli yardımıyla bakınırken istediğim bir gelinlik şekli olmadığını farkettim. Buna hiç kafa yormamışım. Ama hemen o an orda kabarık gelinlik istemediğimi söylemiştim. Çok şaşalı bişey istemiyordum.
-"Bu modeller nasıl?"
Dedi aslı balık model bir gelinlik göstererek. Çok emin değildim. Tam olmaz diyecektim ki o da bunu farkedip gelinliği elime tutuşturdu.
-"Mızmızlanma! Her şeye burun kıvırıyorsun!"

  En sonunda böyle diye diye elimizde onlarca gelinlikle kabine girmiştik. Garip olan şey gelinliği giydirmesi için kabinde görevlinin de olmasıydı. Bu rahatsız ediciydi.

  İlk gelinlikle çıkmıştım. Omuzları açık kolları uzun ve tamamen opak beyaz bir gelinlikti. Vücuduma yam oturmamıştı ve... ne bileyim hiç gelinlik gibi değildi. Çok sadeydi. Aslı da bakıp başını iki yana sallamıştı.

  İkinci gelinlik için korse gerekiyordu. Kabinden dışarı çıkarken oklava yutmuş gibiydim. Aslı beğenen bir şekilde bakarken ben konuştum.
-"Olmaz!"
-"Ama çok yakıştı!"
İyi de nefes alamıyordum.
-"sadece ufak bir sorunumuz var. Nefes alamıyorum!"
Aslı gözlerini devirdi.
-"Abartma! Hem biraz güzel olmak istiyorsan hep rahat olmayı bekleyemezsin."
Başımı iki yana sallayıp koşarak kabine girdim.

  Böyle böyle derken günün sonuna kadar Aslı bana 50 tane falan gelinlik denetmişti. Ölüyordum yorgunluktan! 
Son gelinliği çkartırken Aslı seslendi.
-"Kumsal! Şu dantelliyi bir daha denesene!"
Artık gerçekten bayılacaktım. Zar zor bitkin bir şekilde tekrar giydim. Tamamen vücudumu saran ful tül bir gelinlikti. İçinde astar falanda yoktu. İşlemeleri sadece vücudumun kapanması gereken yerlerini kapatıyordu. Evet harika bir gelinlikti ama bunu giyersem Ekin düğünü iptal ederdi.
-"Prenses gibisin!"
Dedi Aslı hayran bakışlarıyla.
-"Emin ol Ekin de öyle düşünür!"
Diye söylendim aynada kendime bakarken. Çok zarifti ama... ne bileyim işte... çekiniyordum biraz.
-"Saçmalama Kumsal! O kadar odun değildir herhalde."
-"Belli ol-"
-"Alıyoruz bunu!"

  Kadın gelinliğin duvağını da getirirke duvak istemediğimi söyledim. Sade daha güzeldi. Ayakkabı olarak da topuklu beyaz açık bir aakkabı beğenmiştim. Sandalet gibi ince iplerle bağlanıyordu bilekten ve çok zarif duruyordu. Tek sorun bununla düğün yerinde toprakta vs nasıl yürüyeceğimdi.