64- Mecburuz

40K 894 172
                                    

Herkese yeniden merhaba

Vote atmayı, yorum bırakmayı ve beni takip etmeyi unutmayın

İyi okumalar

Dünden beri diken üzerindeydim. Her an Ekin beni bulacak diye ödüm kopuyordu. Gece sadece biraz uyuyabilmiştim yarım yamalak. Her an kaçmaya hazır bekliyordum resmen. Aylin bana yatağını vermişti. Kollarımı karnıma sarmış sessiz sessiz krndimi bebeğimle teselli etmeye çalışıyordum. Daha çok küçüktü. Onu hissetmiyordum bile. Hafif mide bulantıları dışında sadece acı hissedebiliyordum onunla ilgili. Ona nasıl bakacaktım? Doğum nasıl olacaktı?

Cevabını bilmediğim sorulara battaniyenin altına girerek veda ettim. Biraz daha uyuklayacaktım.

Gözlerimi açtığımda oda aydınlıktı. Saçlarım rahatsız ettiği için basşımı çevirdim. Ardından ise aklımın başıma gelmesiyle hızlıca kalkmıştım. Sabaha kadar uyuyakalmıştım. Bir anda kalbim ağzımda atmaya başladı. Elimle saçlarımı geriye attım. Ekin içeride beni bekliyor olabilirdi. Aklımdan tonlarca ihtimal geçiyordu. Korkarak kapıyı açtım.
-"Aylin?"
Cevap vermedi. Mutfağa gittim. Oturma odasında yoktu kimse çünkü. Kapının pervazından baktığımda Aylin'i görmemle rahatladım. Sakince kapının ömüne gelsiğimde o da beni farketmişti.
-"Kumsal? İyi misin? Yüzün bembeyaz."
Başımı aşağı yukarı salladım.
-"İyiyim. Neden beni uyandırmadın?"
-"Sen iyi gözükmüyordun. Bende uyusun dedim. İyisin değil mi? Bebekte falan bir şey yok."
Elim karnıma gitti. Başımı yine salladım. "Tamam kuzum. Kahvaltı et hadi. Hamilesin."

Boğazımdan tek lokma geçmeyecekti biliyordum ama yemem lazımdı. Ben bu gidişle bu bebeğe bakabileceğimden emin değildim. Bu kadar stresin üstüne sağlıklı da değildim... mümkün olduğunca çok yemeye çalışıyordum ama o kadar zordu ki... ağzım kupkuru, boğazım geri itiyor yemekleri resmen. Çaydan birkaç yudum aldım. Çatalıma peynirden biraz bölüp ağzıma götürdüm. Ekin'le yaşadığım hayattan sonra bunlar çok farklıydı.

Öğlen olmuştu, geçmişti... fikrn üstünde akşamı getirmiştim. Tüplü televizyonun karşısında elimdeki simiti bitirmeye çalışıyordum. Bir şeyler yemiştim. Aylin sağolsun yemem için elinden geleni yapmıştı.

Düşüne düşüne  elimdekini yerken kapının çalmasıyla yerimden zıpladım.
-"Geldi! Buldu beni!" Ellerimi saçlarıma koyup panikle etrafımda döndüm. Kaçmam lazımdı! Kaçacaktım. Koşarak askıdan montumu aldım. Buzlu camdan silüeti görebiliyordum ama hiç seçemiyordum.  Ondan başka kim gelirdi ki? Panik içinde koşarken Aylin'de kalkmıştı.
"K-Kumsal..."
-"Aylin, gitmem lazım. Kaçmam lazım. Özür dilerim."
Kapı yumruklandı.
-"Kumsal kuzum sakin ol belki başkası-"
-"Değil, değil!. Sana bir şey yapmaz. Her şey için çok teşekkür ederim."
Acele acele Aylin'e sarılıp yattığım odaya döndüm. Camdan çıkacak ve tırmanıp kaçacaktım. Beni bulmasını istemiyordum. Artık sakin bir hayat istiyırdum ve bunun Ekin'le olmayacağını biliyordum.

Camı açarak zaten tek katlı gecekondu olduğu için kolayca atladım. Ardından gereksiz otlarla doku bahçenin yıkık dökük tuğla duvarından başka bir eve geçtim. Hava tam kararmamıştı. Önümü kokayca görebiliyordum. Bu saatlerde dışarıda pek kimse olmazdı. Arkamı yanımı sağımı solumu hep konyrol ede ede taş yola çıktım. Nereye gidecektim ki? Bizim ev buraya yakındı aslında ama Ekin orayı çoktan basmış olmalıydı. Ara, dar sokaklardan dolana dolana Aylin'in evini uzaktan görebileceğim bir yere gelmiştim. Kapısı kapalıydı. Önünde siyahlı iki tane adam duruyordu. Bu gelen Ekin'den başkası olamazdı. Çaresizlikten gözlerime dolan yaşlar tek tek süzülmaya başladı. Ne yapacaktım ben. Tek kuruş param yoktu. Hamile halimle sokakta kalmıştım gecenin bir yarısı.

~Zor Aşk~Where stories live. Discover now