Maça Kızı 8

82.Bölüm

Merhabalar,

Sayenizde ailemiz adım adım büyüdü, bugün 3 Milyon okunmaya eriştik. Sizler Maça Kızı 8'i çok sevdiniz, sevginizi burada gösterdiniz, gücüme güç kattınız ve beni hep motive ettiniz. Hayat ya bu düşmek, hatta kalkamamak var ama sizler benim elimden tuttuğunuzu bana hep hissettirdiniz. Bunun benim için kıymetini bilemezsiniz!

Yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu hafta kendi içimizdeki rekoru kırdınız. Hepsine dönmeye çalışsam da arada kaçırdığım onlarca yorum oldu ne yazık ki. Var olun, eksik olmayın, iyi ki de varsınız!

Bölümün içinde bazı teknik terimler var, onları yıldızlı yazdım ve ayrıntılı merak edenler için yorumlarda açıklamasını yapacağım...

Sevgiyle kalın, sizleri çok seviyorum... 🙏🏻♥️

♠️

Ekranı sevdiğim adamın gözünden düşen yaşlarla ıslanmış telefonum elimde öylece oturuyor ve onun sırtını izliyordum. Bora, video bittiğinde telefonu kolçağa bırakarak arabadan inmiş ve kapıyı yavaşça kapatmıştı. Arabanın önüne doğru ilerleyip yaslandığında, omuzları sarsılmaya başlamıştı. Ara sıra, iki eliyle birden yüzünü kapatıyordu. Bir ara bakışlarını gökyüzüne çevirmiş ve nefes almaya çalışmıştı. Bir ara da başını önüne eğmiş ve bir süre öylece durmuştu fakat omuzlarının sarsıntısı geçmek bilmemişti. Ne kadar süredir arabanın önüne yaslanıp ağladığını bilmiyordum. Saymak istemiyordum. Sayarsam bu anın belleğime kazınacağını biliyordum.

Ben Bora'nın ağladığını unutmak istiyordum.

Dik duruşunu kaybetmişti. İlk vurgunu Begüm'ün başına gelenlerden yemişti; üstelik o zaman dahasından habersizdi. Habersizdik. Ben ayrı, Bora ayrı, Begüm ayrı başımıza gelecek elim felaketin varlığından habersizdik. Begüm, belki de ömrünün sonuna dek unutamayacağı bir şekilde yaşadığı hayatın acımasızlığıyla yüzleşmişti; Bora ve ben gibi.

Begüm'ün uyuşturucu kullanmış olmasının affedilebilir ve anlaşılabilir hiçbir tarafı yoktu. Üstelik bilmiyorsunuz Naz; bu videodaki hap ilk deneyimi mi? Fazlası var mı, oldu mu? Ve fakat uyuşturucu kullanmak gibi bir yanlış yapmış olsa bile bunun görüntülenmiş olması çok kötüydü. Kerem'in kendisini sevip sevmediğini anlamamış olabilirdi, ona ve yalanlarına kanmış olabilirdi; bunu bir şekilde kabul ediyordum. Fakat, Begüm'ün her eyleminin sonuna "fakat" eklemenin hissi nahoş bir durumdu. Kerem'e kanmış olması onu aklayabilirdi fakat Begüm'ün uyuşturucu kullanmasına izin vermesi bile onu sevmediğinin bir işaretiydi. Belki, Bora'nın dediği gibi Kerem'in Begüm'ün kıyafetlerine karışmaması, abisinin nişanında onunla kadınlar tuvaletinde öpüşmesi ya da saç rengini değiştirmesini istemesi; Begüm'ü sevmediği anlamına gelmek zorunda değildi fakat uyuşturucu kullanmasına izin vermesi, tam olarak onu sevmediği anlamına gelmekteydi; Begüm bunu nasıl görmemişti?

Yanlış adım her zaman yanlış sonuçları doğururdu. Kendini kaybedecek kadar sarhoş olan bir insan bile öyle dan diye uyuşturucuya tamam diyemezdi; meyili olmak zorundaydı. Begüm bu yanlışa sarhoş olduğu için değil bambaşka sebeplerden dolayı düşmüş olmalıydı ve bu yanlışı yaparak akabindeki tüm sonuçların önünü açmış oluyordu. Kerem'in onunla beraber olurken ya da olmaya çalışırken, bu anları kayıt altına alması çok çirkin ve rezil bir eylemdi, suçtu. Fakat Begüm o uyuşturucuyu aldığı için bambaşka bir kafa yaşıyordu ve bir şekilde Kerem'in önünü açmıştı; farkında olmadan ona izin vermişti.

Bu video basına düşerse ne Bora'ya ne de ailesine olacakların önemi vardı; bu videonun basına düşmesi yalnızca Begüm'ün psikolojisini altüst edecekti!