30.Bölüm

894K 45.4K 78K
                                    

Maça Kızı 8, Genel Kurgu içinde 17.sırada✌🏻 İnstagram hesabımız, "macakizi8" beklerim... Oylarınız ve yorumlarınız için teşekkür ederim, hepsini okuyorum. Sevgiler, öpücükler.

♠️

Baktım... Baktı... Baktık... Bir şey anlatmaya çalıştı gözleriyle, ben anlamadım. Ben de ona saatlerdir düşündüğüm ne varsa anlatmaya çalıştım, o da anlamamıştı muhtemelen. Konuşma dilinden bihabermiş gibiydik; aynı dili bilmiyorduk belki de. Pes ettim.

"Eee?" dedim. Dümdüz. Muhtemelen, "Eeesi öyle, haydi ben kalkayım artık." dese, "Yine beklerim." der, gözümü kapatır ve uyurdum. Gözleri beni çakır keyfi haline getirmişti, merhemin keskin kokusunu sindirecek kadar bana yaklaşsaydı, kafamı boyun girintisine soksaydım, sarhoş olurdum muhtemelen. Ne de güzel olurdu.

"Sormanı bekliyorum." dedi. Dümdüz. Beni nasıl hipnoz etkisi altına aldığını sormamı mı bekliyordu? Amaaaan! Cevabını bilsem ne olacaktı ki?

"Neyi?" dedim. Bu sefer dümdüz değil, şaşkınlıkla sormuştum.

"Yapma Nazlı." dedi, alelacele. Ona sormamı bekleyebileceği her şeyi kafamın içinde tartmaya başladım.

Özgür'ün yaşayıp yaşamadığını mı sormalıydım? Silah sesi duymadın Naz.

Caner'in sağır olup olmadığını mı sormalıydım? Öf, şu an umrunda olmamalı.

Gökhan'a başka bir şey mi olmuştu? Olmamıştır, daha ne olacak?

Benden "Benim kadınım." ya da "Benim olan." diye neden bahsettiğini mi sormalıydım? Bir çeşit racon değil mi zaten bu Naz, dizilerde falan da öyle oluyor.

Bir tık ileri gidip, kafamın içini gördüğünü varsaydım. Bana aşık olmak gibi bir niyetinin olup olmadığını mı soracaktım? Aşık değildi. O, benim kadar aptal olmadığı için, böyle bir niyeti de olmazdı. Keşke, önce "Bora bana aşık olmasın Allah'ım." diyeceğine, "En çok ben olmayayım Allah'ım." deseydin. Çünkü malum, o Allah'ın verdiği beyni, senin kadar hor kullanmıyor Naz.

Dur şimdi, ben bu adama ne sormalıydım?

"Nasılsın?" diye sordum. Dümdüz. Gözlerini kıstı ve yüzüme bir uzaylıymışım gibi bakmaya başladı. "Merhaba dünyalı, ben dostum." dedim, gülümseyerek. Ablası da beni affetsindi, Bora'ya onu öldürdüğü için, ancak bu kadar mesafeli kalabilmiştim.

"Bence sen iyi değilsin." dedi, kısık gözleriyle hâlâ bana bakarken.

"Çok normal değil mi? Dünü es geçiyorum... Bugün, güne ateşli başladım... Sonra, seni boşu boşuna beni aldattığın için suçladığımı ve boşuna o kadar rezalet çıkardığımı öğrenip, bir araba dolusu utandım. Günlerdir konuşmadığım halam ve yengemle nişanlanacağımız hakkında konuştum, onlar beni öldü zannedeceği için yaptığım şeyin tüm bedelini bugün sırtlanmış gibi hissettim... Akşam oldu... Gökhan tarafından kaçırıldım. Özgür cinayetinin eşiğinden dönülmesi için kendimi feda ettim. Ama gözümün önünde çocuğu dövdüler. Saatlerce kumarhanede önümdeki sayılara bakamadım, çünkü aklım Özgür'deydi. Sonra, Caner cinayetinin eşiğinden dönüldü. Ondan sonra, Gökhan'ı dövmeni izledim. Sonra, Özgür'ü senden korumak için, mecburen Gökhan'ı sattım. Beynim ambele oldu, canım zaten çok yandı, kulaklarım uğulduyor. Ve sen hâlâ konuşmak istiyorsun. Bence bugün bir an evvel bitmeli." dedim. Ve tüm bunları söylerken, aptal gibi gülümsüyordum.

Maça Kızı 8Where stories live. Discover now