12. İNANCIN İKİ YÜZÜ

565K 31K 154K
                                    

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Cold Blood, Dave Not Dave
Melek Mosso, Vursalar Ölemem

Şarkılar: Cold Blood, Dave Not DaveMelek Mosso, Vursalar Ölemem

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir köprünün ortasındaydım. Sol tarafımda vicdanım vardı, sağ tarafımda vicdansızlığım. Sol tarafımda gerçeklerim vardı, sağ tarafımda yalanlarım. Sol tarafımda yalnızlığım vardı, sağ tarafımda kalabalığım. Tam karşımda ise sadece seçeneklerim ve seçeneklerimden doğan yeni doğmuş ruhum.

Seçeceğim iki yol da benim sonum olacaktı artık biliyordum ve o iki yolun sonunda da seçemediğim bir yüz beni bekliyordu; bu yüzlerin bakışları benim üzerimdeydi ve tam karşımdaki yeni doğmuş ruhumu sömürüyorlardı.

Köprünün ortasında durup aşağıya doğru baktım. Beni kör edecek berrak su ve kollarımı, bacaklarımı parçalayacak dalgalar.

Aşağı atlarsam kendi sonumu işte o zaman kendim yazacaktım. Arkama dönüp bakmaya ise cesaretim yoktu çünkü orada, terk edilmiş bir kız çocuğu görecektim.

Sessizliği bölen nefes sesleri. Saniyeler geçmişti ama zihnimde saatlerini geçiren bir kadın yaşıyormuş gibiydi, o köprünün ortasında durduğum sürece zaman bile silinecek gibiydi.

Bakışlarım tekrardan Caner'in elinde tuttuğu Sokak Nöbetçileri'ne ait olan çocukluk fotoğrafına kaydı. Sımsıkı tutuyor, parmaklarının altında ezmek için fırsat kolluyordu. O fotoğraf karesinde ben yoktum ama ruhum, o fotoğraf karesinde yer alacak kadar onlarla beraber olmuştu. Bu sarsıcıydı.

İki adım ötemdeki Bartu'nun nefes sesleri öyle keskindi ki Caner'i tek bir hamleyle devirebileceğini biliyordum ama onu durduran, kolunu sımsıkı tutan Lâl'in eliydi. İçten içe Lâl'in Caner'e bunu yapmasını istediğini biliyordum ama Bartu'nun gözü döndüğü zaman nasıl birine dönüştüğünü bilmediğim için onu sürekli engelliyorlardı. Bartu Sarca, durdurulmadığı zamanlar nasıl birine dönüşüyordu?

Bakışlarım Caner'in yüzüne doğru tırmandı, alayla gülümseyen dudaklarına zıt bir şekilde öfkeyle bakan gözleri vardı. Benden bir cevap beklediği açıktı ama öylesine şaşkındım ki ağzımı açıp hiçbir şey diyemedim.

Arkasındaki adamları tanıyordum, ekibimizden çaylak olan adamlardı ama iri cüsseleri, korkulacakmış gibi görünüyordu ve biliyordum ki böyle bir yola girdiyse yanındaki adamlar dışında başkaları da dışarıda bekliyordu. Caner, korkak bir adam değildi ama korkularıyla yüzleşmemek için her türlü tedbiri alırdı.

"Böyle bir şeye," dedi Bartu ve dişlerini sıkarak konuştuğunu anladım. "Nasıl cesaret edebilirsin?" Gerçekten aklı almıyormuş gibiydi, imkan veremediği durumla karşı karşıya kalmış kadar şaşkındı. "Sen canına mı susadın lan?"

Caner, bende olan bakışlarını ayırıp Bartu'ya baktığında baştan aşağı onu süzdü, sonra arkasında kalan Lâl'e baktı. Lâl'i düşündüğümden daha uzun süre incelediğinde kaşlarımı çatmıştım. Caner'in bir planı vardı, bu bakışını tanıyordum. "Diyelim ki susadım," dedi elini sallayarak. "Ne yapacaksın? Beni dövecek misin?" Gözlerini devirdi. "Yoksa öldürür müsün? Senin gibileri çok tanıdım. Şişirilmiş balonları patlatmak zor değil."

SOKAK NÖBETÇİLERİWhere stories live. Discover now