43. BAŞKA YOLLAR VE KADERLER

1.2M 45.7K 449K
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın! Bölümü iki parta ayırdım yine, sakin ama duygu yüklü bir bölüm. İsterseniz mola vererek okuyun.

Keyifli Okumalar!

Şarkılar: Perdenin Ardındakiler, Beni Kendinden Kurtar
Dolu Kadehi Ters Tut, Belki
The Irrepressibles, In This Shirt
Sertap Erener, Lâl

Lâl Sarca'nın güncesinden...

05.04.2007

Bugün sen uyuyordun ve ben seni izledim; bütün kabuslarını dinledim.

En çok seni duydum, en çok seni gördüm.

Sonra aldım, saçlarını sevdim.

Ardından sürekli susan kendimi affetmek yerine, konuşup çığlık atan ama kardeşimden vazgeçen kendimi affettim.

Sadece onu affettim ama kendimden yine de nefret etmeye devam ettim.

Dördüncü Sokak Nöbetçisi, Lâl Sarca

Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçebiliyordu ve fark ediyordum; üçe ayrılıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Hayatım bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçebiliyordu ve fark ediyordum; üçe ayrılıyordu.

Üç Helin vardı. Üç Helin Aktan. Ve hepsi birbirinden öylesine farklıydı, ben içimde hepsini büyütebiliyordum.

Yedi yaşına kadar olan Helin, korkak, çekimser, sessiz ve ölmeyi dileyen bir kız çocuğuydu ve kalbi başkalarından nefret etmek için fazla siyaha boyanmadığı için, kendinden nefret ederdi.

O Helin sanki arkamdaydı, parmakları elimin içindeydi ve çekimser bir şekilde bana bakıyordu. Kimseden nefret edemiyordu, bir tek kendinden nefret edebiliyordu; hep ben suçluyum diyordu iç sesim ve dışarıya gözyaşlarıyla akıtıyordu.

Yedi yaşından yirmi iki yaşına kadar olan Helin, korkusuz, hırçın, yüksek sesli ve başkalarını öldürmeye meyilli bir kız çocuğuydu. Büyüdükçe kalbi karanlıklaştı, başkalarından da nefret edebilen bir kadın haline dönüştü. Evet, diyordu, ben suçluyum ama dinleyin, onlar da suçlu ve ben, kalbimi karanlığa boyayan ufacık bir acıya bile nefret besleyeceğim.

Kendini yirmi iki yaşına kadar nefretle sulayan Helin Aktan, belki de içindeki korkusuzlukla nefret duygusunu karıştırmıştı.

Çünkü yirmi iki yaşından sonra yepyeni bir duyguyla tanışmıştı: Kaybetme korkusu.

Öyle büyük bir korkuydu ki, onu bambaşka yollara sokuyordu.

Yalana.
Sevgiye.
İhtiyaçlara.

Şefkate.
Merhamete.
Öfkeye.

Ve aşka.
Gerçek bir aşka.

SOKAK NÖBETÇİLERİWhere stories live. Discover now