16 Mayıs 2021 güncellemesi: Bölüm yorumlarında fazlasıyla spoiler olabilir, eğer hoşlanmıyor ve keyif alarak okumak istiyorsanız yorumlara bakmayın.
Bütün Sokak Nöbetçileri'nin gözleri benim üzerimdeydi, benim gözlerim ise onun turkuaz rengi gözler...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sokak Nöbetçileri'yle tanışmadan önceki hayatımı artık mutsuz bir film, sonu kötü biten bir kitap gibi anımsıyordum hatta bazen öylesine o kadar uzak geliyordu ki kulağıma sanki birisi bana o anıları fısıldıyor ve ben de o anıları fısıldayan kişiye içten içe üzülüyordum.
Bazı geceler hâlâ o günlerin kâbuslarıma girdiği oluyordu. Küçük Helin'in. Küçük Saye'nin. Yetiştirme yurdunda büyüyen Helin'in. Sonrasında kumarhanede zorla çalıştırılan Helin'in. Ekip'in elinde şiddetle kendini korumayı öğrenen Helin'in.
Hatta bazı geceler Sokak Nöbetçileri'yle ilk tanıştığım günleri de görüyordum, eskiden olsa rüya derdim ama şu an kâbus olduğunun farkına varıyordum çünkü onların iyisini bilmeden, bana gösterdikleri kötülüğü bile iyi kabul etmeye çalışmıştım. Belki de bana yapılan en hafif kötülükler olduğu ya da ben en hafifi olarak kabul etmek istediğim içindi.
Dün gece ise bir rüya görmüştüm. Bozcaada'da yaşarken tek güzel anım, sahil kenarına giderek banklardan birine oturup denizi değil, insanları izlemekti. Küçük çocuklar mutluydu, çiftler eğleniyordu. Yaşlılar huzur buluyordu.
Ben onları izleyip hayal kuruyordum.
Dün gece rüyamda bu anının içindeydim ama tek bir farkla. Sokak Nöbetçileri de vardı ve onları uzaktan izliyordum. Tıpkı onları ilk gördüğümde karşımda bisikletleriyle durdukları gibi sahil kenarında duruyorlardı. Altısı da. Koza da vardı. Rüyamda büyük ihtimal onlarla beraber büyümüştü.
Sahiden, Koza Sokak Nöbetçileri'yle büyüseydi, belki de ben onları hiç tanımayacak ve uzaktan gördüğüm yabancılar olacaklardı. Belki başka bir Helin olacaktı, Yankı'ya aşık olacaktı. O Helin, Bartu'yla şakalaşacaktı, Mutlu'yla gülecekti, Işık'tan güç alacak, Lâl'e sığınmak isteyecekti. Belki de Koza bu kadar acıya ve kine batmış bir adam olmayacaktı ve onların arasına benim yerime o kızı getiren kişi olacaktı ama iyilikle.
